Tek Türkiye Ekibi Ropörtajları
Özgül Sağdıç Fan Sitesi :: ÖZGÜL SAĞDIÇ FAN SİTESİ FİX :: Sinema Ve Televizyon :: TEK TÜRKİYE :: Tek Türkiye Dizisi :: Haberler&Dizi Ekibi
1 sayfadaki 1 sayfası
Tek Türkiye Ekibi Ropörtajları
Bu başlıkta Tek Türkiye dizimizdeki oyuncuların ropörtajlarını bulabilirsiniz..
Samanyolufanlarına teşekkürler
Samanyolufanlarına teşekkürler
En son fatih_80 tarafından Paz Mart 01 2009, 10:44 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Müjgan Gönül (Dila Hemşire) ile Ropörtaj
Gerçeklere bu kadar iyi yüz tutmasa, herhalde Tek Türkiye bu kadar çok izlenmezdi.
Kapıyı çalıp içeri girdiğimizde son derece sıcak ve güleryüzle karşıladı bizi Müjgan hanım.. Oturup konuşmaya başladığımızda ise satır aralarında ecen bir cümle beni bir anda şoka uğratmıştı. “oyunculuğu bırakmıştım” dedi, Müjgan hanım. Çok şaşırdım. Nasıl oluyordu da bu kadar yetenekli ve bu kadar başarılı biri... Oyunculuğu bırakıyor diye merak ederken, sebebi de geldi arkasından. Sonra düşünmeye başladım Ülkemizde her meslekte yetenekli başarılı kişilere çok ihtiyacımız varken bu insanları ne kadar da kolay küstürüyoruz. Başka ülkelerde olsa bu yetenekler el üstünde tutulurdu. Bizde ise maalesef bazı kurumların maddiyat düşüncesi yüzünden ne kadar kolay harcanıyor yetenekli kişiler…
Samanyolu Fan (SF): Sayın Müjgan Hanım, öncelikli olarak bize kendinizi tanıtabilitmisiniz ? Nasıl başladınız tiyatroya ve televizyon dünyasına girişiniz nasıl oldu?
Müjgan Gönül : Tiyatroya lise yıllarında başladım, o dönem lisenin tiyatro kulubundeydim. Okul müdürümüz okul müsamerelerindeki başarılarımı farketti ve bu alanda devam etmemi istediler benim Gösteri Sanatları Merkezi’ne kayıt yaptırmamı sağladı. Burda 2 yıl konservatuara hazırlık eğitimi aldım. Geçen yıl, konservatuara gireceğim zaman bir proje geldi Kanal D kanalından. Karakter güzel olduğu için, konservatuar eğitimimi biraz erteledim. Sonrasında da konservatuar okumaktan vazgeçtim.
SF: Şuan bıraktınız mı ?
Müjgan Gönül : İki yıl Gösteri Sanatları Merkezinde oyunculuk eğitimi aldım. Oyunculuk için değil başka bir alanda eğitim almayı düşünüyorum.
SF : Daha önce Samanyolu TV’ de yada başka bir kanalın projlerinde yer aldınız mı?
Müjgan Gönül : Hayır. İlk kez Samanyolu Tv’de bir projede yer alacağım. Geçen yıl Kanal D’ye bir dizi yaptık. Ancak yapımdan kaynaklanan nedenlerden dolayı çok uzun süre çalışmamıza rağmen yayınlanmadı. Kısmet olmadı Bunun neticesinde sözleşmemi fesh ettirerek ayrıldım.
SF : Şuan reytinleri alt-üst eden Tek Türkiye dizisinde oynuyorsunuz? Nasıl buluyorsunuz bu yapımı?
Müjgan Gönül : Çok mutluyum ve bu projede oynadığım içinde çok gurur duyuyorum. İyi proje her yerde izleniyor. Çok güzel mesajlar veriyoruz insanlara.
SF :İsterseniz birazda Dila karakteri üzerine konuşalım. Dila karakterini çok başarıyla oynuyorsunuz. kesinlikle hakkını vererek oynadığınızı düşünüyoruz Dila nasıl bir karakter?
Müjgan Gönül : Çok iyi niyetli saf bir kız ve çok saf bir şekilde de Tarık’a ilgisi var. Köyde okumuş nadir gençlerden biri ve köyün imamı Halo İbrahim’in torunu. Tarık’a karşı platonik bir aşk beslemekte. Oldukça da fedakar bir kız. İlerleyen bölümlerden birinde Tarık köyü terk etmeye karar verdiğinde “Hani Zeyneb'i seviyorsun. Bari Zeynep için kal” diyecek kadar fedakar biri. İlerleyen bölümlerin birinde gitmeye karar veren Tarık’ı ikna etmek için söylüyor bunları.
SF : Sizce, Dila karakterinin izleyiciye verdiği mesaj nedir ?
Müjgan Gönül : Elbette benim verdiğim mesaj yani benim düşüncem verdiği mesaj eğitimini şehirde almasına rağmen şehirde kalmamış ve köyü için kendini feda etmiş biri. Bence ülkemizin böyle gençlere de ihtiyacı var. Genç öğretmenlere, genç hemşirelere ve genç doktorlara gerçekten çok ihtiyacı var. Dila karakterinin verdiği mesajın bu olduğunu düşünüyorum. Aşkı çok güzel yaşıyor tertemiz saf Günümüzde oldukça dejenere olmuş aşkı oldukça saf bir şekilde yaşıyor. Tarık’ı çok tertemiz duygularla seviyor. Karşısındaki insanı da yaşıklı, eli yüzü düzgün olduğu için değil, fedakarlığından dolayı kalbinin güzelliğinden dolayı seviyor. Bence bu çok güzel....
SF: Ekranda kendinizi izlerken..neler düşünüyorsunuz ?.
Müjgan Gönül : Doğruyu söylemek gerekirse, ben ekranda kendimi kesinlikle beğenmiyorum. Bazen bundan dolayıda diziyi izleyememiyorum. Çünkü beğenmiyorum kendimi...
SF : Dila, dizide sürekli ağlıyor. Hep böyle gözleri yaşlı mı kalacak?
Müjgan Gönül : Rolu oynarken oldukça zorlanıyorum. Oldukça içli bir kız.
SF Sitemizdeki mesajlarda ağlaması bile ayrı güzel diyorlar bu karakter gerçekten çok sevildi..
Müjgan Gönül : Sağolsunlar gerçekten çok teşekkür ederim..
SF: Tek Türkiye formatı itibariyle gündeme ve gerçeklere ışık tutabiliyor mu?
Müjgan Gönül : Tek Türkiye dizisinin kesınlikle gündeme ışık tuttuğunu düşünüyorum ve bu projede oynadığım içinde gurur duyuyorum. Her bölümü çekerken birilerinin tepkilerini alacağız diye de tedirgin olmuyor değiliz. Reytinglerin her geçen gün arttığını görünce de dahada mutlu oluyoruz. Gerçeklere bu kadar iyi tutmasa, herhalde Tek Türkiye bu kadar çok izlenmezdi. Çünkü bu sıralar oldukça çok fazla diziler var. Köy, ağa, kan davası, töre vb. gibi... Dizimiz birazcık terörede mesaj gönderdiği için diğer dizilerden ayrılıyor.
SF : Gördüğümüz kadarıyla çekim şartları oldukça zor. Peki alışabildiniz mi ortama?
Müjgan Gönül : Çok zor... Çok Zor... Oldukça zorlanıyorum. Konya’ya İstanbul’dan gelip gittiğim için. İstanbul’la Konya’nın iklim şartları farklı olduğu için, korkuyorum hasta olmaktan.
SF : Çekimler için İstanbuldan mı gelip gidiyorsunuz ?
Müjgan Gönül : Evet İstanbuldan gelip gidiyorum
SF : Çekimler ne kadar sürüyor ?
Müjgan Gönül : İlk bölüm oldukça uzun sürdü. Zannedersem 25 gün falan Ancak 19 gün sürüdüğünüde söyleyenler var. Şimdilerde 6 gün sürüyor. Bir günde repo yapıyoruz Bazen rolüm gereği 3-4 günde çekimim olabiliyor. Ekibin çalışması 6 gün sürüyor.
SF: Dizi dışında ekstra çalışmalarınz var mı? Tiyatro gibi.
Müjgan Gönül : Şu anda yok Çekimler uzun sürdüğü için, dizi dışında bir çalışma olanağım olmuyor.
SF : Dila Hemşire karakterine tepkiler nasıl ?
Müjgan Gönül : Güzel tepkiler alıyorum. Konya’da yürürken “Aaaa Dila Hemşire” tepkileri ile karışılaşıyorum. İnşaallah Allah, devamını getirir ve muvaffak eder.
SF : Samanyolu Tv’nin bu gibi kaliteli yapımları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Müjgan Gönül : Ben çok seviyorum. Çok kaliteli yapımlar. Ben aslında daha önceki projeden dolayı kırgınlığım vardı ve oyunculuğu bırakmıştım. Ama Bu rolü Samanyolu TV teklif ettiği için kabul ettim. İnşallah bu kalitede devam eder ve mesaj alması gerekenler de mesajını alırlar.
SF : Tek Türkiye dizisinin 4. olmasını, yani yüksek oranda izlenmesini bekliyormuydunuz ?
Müjgan Gönül : Bu kadarını gerçekten beklemiyordum. Çok mutlu oldum Ama şimdi dördüncülüğü gördük. İnşaallah daha da yükselir. Şimdi hedefi yükseltmek gerekiyor. Niye üçüncülük, ikincilik hatta biricilik olmasın ki. Bence mümkün. Çünkü gerçekten kalitemizin diğer dizilerden hiçbir eksiği yok, hatta fazlası var. Çok güzel mekanlara sahibiz. Çokta başarılı bir yönetmenimiz var. Hakeza görüntü yönetmenimizde öyle. Ekip muntazam, çok güzel.
SF: İnternetle aranız iyi mi?
Müjgan Gönül : Evet. İstanbulda iyi idi. Fakat burada evimde internet yok. Ancak işte hafta sonları Wireless olan yerlerden bağlanabiliyorum internete.
SF : Bu bağlamda sitemiz SAMANYOLU FANLARI’niı incelediniz mi diye sorsak ?
Müjgan Gönül : Birkaç kez girip inceleme fırsatı buldum. İlk ziyaretimde pek anlayamamıştım. Sonraki ziyaretlerde sitenin oldukça geniş kapsamlı olduğunu farkettim. Gayet güzel bir site. Yalnız,. Hazırlanan ankette Dila Hemşire, Kezban ve Berfin yokmuş. Anketi siz mi hazırlamıştınız?
SF : Anket hazırlanırken teknik bir hata olmuş. Sadece 5 maddelik hazırlanmış. Sonrasında teknik ekibimiz bunu 10 maddelik anket olarak düzeltmişler.
Müjgan Gönül : İzleyicilerden tepkıler gelmiş. Dila yok!, Berfin yok!, Kezban yok!, diye...
SF : Oluşan bu teknik hatadan dolayı öncelikle sizlerden özür diliyoruz. İstemeden yapılan bir hataydı ve hemen düzelttik.. Sorulara devam edecek olursak; şuan kanallarda 70-80 civarında dizi oynamakta. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Müjgan Gönül : Bunun bir tüketim olduğunu düşünüyorum. Elbette güzel bir sektör, insanlar burdan ekmek kazansınlar. Çok fazla emek harcanıyor, gece yarılarına kadar çalışılıyor ve az uyku uyunuyor. Bununla birlikte insanlar izlediklerinde bir mesaj alsınlar. Bir dursunlar, baksınlar hayata. Yoksa hep aynı şeylerin tekrarı yapılıyor ve bende uzun zamandır izlemiyorum televizyonu.
SF: Birbirinin tekrarları gibi duruyor.
Müjgan Gönül : Bir zaman sonra konu bitiyor ve biribirinin tekrarını yapmaya başlıyorlar... Normal yani...
SF : Son olarak, bizlere ve sizi izleyenlere mesajınız neler olurdu?
Müjgan Gönül : Bizi izlemeye devam etsinler. İnşallah İlerleyen bölümlerde oldukça fazla süprizimiz olacak ?
SF : Bir ikisini açıklasanız ?
Müjgan Gönül : Yok, yok açıklayamam. Bizi izlemeye devam etsinler...
SF : Teşekkür ediyor ve başarılar diliyoruz.
Müjgan Gönül : Ben teşekkür ederim...
Kapıyı çalıp içeri girdiğimizde son derece sıcak ve güleryüzle karşıladı bizi Müjgan hanım.. Oturup konuşmaya başladığımızda ise satır aralarında ecen bir cümle beni bir anda şoka uğratmıştı. “oyunculuğu bırakmıştım” dedi, Müjgan hanım. Çok şaşırdım. Nasıl oluyordu da bu kadar yetenekli ve bu kadar başarılı biri... Oyunculuğu bırakıyor diye merak ederken, sebebi de geldi arkasından. Sonra düşünmeye başladım Ülkemizde her meslekte yetenekli başarılı kişilere çok ihtiyacımız varken bu insanları ne kadar da kolay küstürüyoruz. Başka ülkelerde olsa bu yetenekler el üstünde tutulurdu. Bizde ise maalesef bazı kurumların maddiyat düşüncesi yüzünden ne kadar kolay harcanıyor yetenekli kişiler…
Samanyolu Fan (SF): Sayın Müjgan Hanım, öncelikli olarak bize kendinizi tanıtabilitmisiniz ? Nasıl başladınız tiyatroya ve televizyon dünyasına girişiniz nasıl oldu?
Müjgan Gönül : Tiyatroya lise yıllarında başladım, o dönem lisenin tiyatro kulubundeydim. Okul müdürümüz okul müsamerelerindeki başarılarımı farketti ve bu alanda devam etmemi istediler benim Gösteri Sanatları Merkezi’ne kayıt yaptırmamı sağladı. Burda 2 yıl konservatuara hazırlık eğitimi aldım. Geçen yıl, konservatuara gireceğim zaman bir proje geldi Kanal D kanalından. Karakter güzel olduğu için, konservatuar eğitimimi biraz erteledim. Sonrasında da konservatuar okumaktan vazgeçtim.
SF: Şuan bıraktınız mı ?
Müjgan Gönül : İki yıl Gösteri Sanatları Merkezinde oyunculuk eğitimi aldım. Oyunculuk için değil başka bir alanda eğitim almayı düşünüyorum.
SF : Daha önce Samanyolu TV’ de yada başka bir kanalın projlerinde yer aldınız mı?
Müjgan Gönül : Hayır. İlk kez Samanyolu Tv’de bir projede yer alacağım. Geçen yıl Kanal D’ye bir dizi yaptık. Ancak yapımdan kaynaklanan nedenlerden dolayı çok uzun süre çalışmamıza rağmen yayınlanmadı. Kısmet olmadı Bunun neticesinde sözleşmemi fesh ettirerek ayrıldım.
SF : Şuan reytinleri alt-üst eden Tek Türkiye dizisinde oynuyorsunuz? Nasıl buluyorsunuz bu yapımı?
Müjgan Gönül : Çok mutluyum ve bu projede oynadığım içinde çok gurur duyuyorum. İyi proje her yerde izleniyor. Çok güzel mesajlar veriyoruz insanlara.
SF :İsterseniz birazda Dila karakteri üzerine konuşalım. Dila karakterini çok başarıyla oynuyorsunuz. kesinlikle hakkını vererek oynadığınızı düşünüyoruz Dila nasıl bir karakter?
Müjgan Gönül : Çok iyi niyetli saf bir kız ve çok saf bir şekilde de Tarık’a ilgisi var. Köyde okumuş nadir gençlerden biri ve köyün imamı Halo İbrahim’in torunu. Tarık’a karşı platonik bir aşk beslemekte. Oldukça da fedakar bir kız. İlerleyen bölümlerden birinde Tarık köyü terk etmeye karar verdiğinde “Hani Zeyneb'i seviyorsun. Bari Zeynep için kal” diyecek kadar fedakar biri. İlerleyen bölümlerin birinde gitmeye karar veren Tarık’ı ikna etmek için söylüyor bunları.
SF : Sizce, Dila karakterinin izleyiciye verdiği mesaj nedir ?
Müjgan Gönül : Elbette benim verdiğim mesaj yani benim düşüncem verdiği mesaj eğitimini şehirde almasına rağmen şehirde kalmamış ve köyü için kendini feda etmiş biri. Bence ülkemizin böyle gençlere de ihtiyacı var. Genç öğretmenlere, genç hemşirelere ve genç doktorlara gerçekten çok ihtiyacı var. Dila karakterinin verdiği mesajın bu olduğunu düşünüyorum. Aşkı çok güzel yaşıyor tertemiz saf Günümüzde oldukça dejenere olmuş aşkı oldukça saf bir şekilde yaşıyor. Tarık’ı çok tertemiz duygularla seviyor. Karşısındaki insanı da yaşıklı, eli yüzü düzgün olduğu için değil, fedakarlığından dolayı kalbinin güzelliğinden dolayı seviyor. Bence bu çok güzel....
SF: Ekranda kendinizi izlerken..neler düşünüyorsunuz ?.
Müjgan Gönül : Doğruyu söylemek gerekirse, ben ekranda kendimi kesinlikle beğenmiyorum. Bazen bundan dolayıda diziyi izleyememiyorum. Çünkü beğenmiyorum kendimi...
SF : Dila, dizide sürekli ağlıyor. Hep böyle gözleri yaşlı mı kalacak?
Müjgan Gönül : Rolu oynarken oldukça zorlanıyorum. Oldukça içli bir kız.
SF Sitemizdeki mesajlarda ağlaması bile ayrı güzel diyorlar bu karakter gerçekten çok sevildi..
Müjgan Gönül : Sağolsunlar gerçekten çok teşekkür ederim..
SF: Tek Türkiye formatı itibariyle gündeme ve gerçeklere ışık tutabiliyor mu?
Müjgan Gönül : Tek Türkiye dizisinin kesınlikle gündeme ışık tuttuğunu düşünüyorum ve bu projede oynadığım içinde gurur duyuyorum. Her bölümü çekerken birilerinin tepkilerini alacağız diye de tedirgin olmuyor değiliz. Reytinglerin her geçen gün arttığını görünce de dahada mutlu oluyoruz. Gerçeklere bu kadar iyi tutmasa, herhalde Tek Türkiye bu kadar çok izlenmezdi. Çünkü bu sıralar oldukça çok fazla diziler var. Köy, ağa, kan davası, töre vb. gibi... Dizimiz birazcık terörede mesaj gönderdiği için diğer dizilerden ayrılıyor.
SF : Gördüğümüz kadarıyla çekim şartları oldukça zor. Peki alışabildiniz mi ortama?
Müjgan Gönül : Çok zor... Çok Zor... Oldukça zorlanıyorum. Konya’ya İstanbul’dan gelip gittiğim için. İstanbul’la Konya’nın iklim şartları farklı olduğu için, korkuyorum hasta olmaktan.
SF : Çekimler için İstanbuldan mı gelip gidiyorsunuz ?
Müjgan Gönül : Evet İstanbuldan gelip gidiyorum
SF : Çekimler ne kadar sürüyor ?
Müjgan Gönül : İlk bölüm oldukça uzun sürdü. Zannedersem 25 gün falan Ancak 19 gün sürüdüğünüde söyleyenler var. Şimdilerde 6 gün sürüyor. Bir günde repo yapıyoruz Bazen rolüm gereği 3-4 günde çekimim olabiliyor. Ekibin çalışması 6 gün sürüyor.
SF: Dizi dışında ekstra çalışmalarınz var mı? Tiyatro gibi.
Müjgan Gönül : Şu anda yok Çekimler uzun sürdüğü için, dizi dışında bir çalışma olanağım olmuyor.
SF : Dila Hemşire karakterine tepkiler nasıl ?
Müjgan Gönül : Güzel tepkiler alıyorum. Konya’da yürürken “Aaaa Dila Hemşire” tepkileri ile karışılaşıyorum. İnşaallah Allah, devamını getirir ve muvaffak eder.
SF : Samanyolu Tv’nin bu gibi kaliteli yapımları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Müjgan Gönül : Ben çok seviyorum. Çok kaliteli yapımlar. Ben aslında daha önceki projeden dolayı kırgınlığım vardı ve oyunculuğu bırakmıştım. Ama Bu rolü Samanyolu TV teklif ettiği için kabul ettim. İnşallah bu kalitede devam eder ve mesaj alması gerekenler de mesajını alırlar.
SF : Tek Türkiye dizisinin 4. olmasını, yani yüksek oranda izlenmesini bekliyormuydunuz ?
Müjgan Gönül : Bu kadarını gerçekten beklemiyordum. Çok mutlu oldum Ama şimdi dördüncülüğü gördük. İnşaallah daha da yükselir. Şimdi hedefi yükseltmek gerekiyor. Niye üçüncülük, ikincilik hatta biricilik olmasın ki. Bence mümkün. Çünkü gerçekten kalitemizin diğer dizilerden hiçbir eksiği yok, hatta fazlası var. Çok güzel mekanlara sahibiz. Çokta başarılı bir yönetmenimiz var. Hakeza görüntü yönetmenimizde öyle. Ekip muntazam, çok güzel.
SF: İnternetle aranız iyi mi?
Müjgan Gönül : Evet. İstanbulda iyi idi. Fakat burada evimde internet yok. Ancak işte hafta sonları Wireless olan yerlerden bağlanabiliyorum internete.
SF : Bu bağlamda sitemiz SAMANYOLU FANLARI’niı incelediniz mi diye sorsak ?
Müjgan Gönül : Birkaç kez girip inceleme fırsatı buldum. İlk ziyaretimde pek anlayamamıştım. Sonraki ziyaretlerde sitenin oldukça geniş kapsamlı olduğunu farkettim. Gayet güzel bir site. Yalnız,. Hazırlanan ankette Dila Hemşire, Kezban ve Berfin yokmuş. Anketi siz mi hazırlamıştınız?
SF : Anket hazırlanırken teknik bir hata olmuş. Sadece 5 maddelik hazırlanmış. Sonrasında teknik ekibimiz bunu 10 maddelik anket olarak düzeltmişler.
Müjgan Gönül : İzleyicilerden tepkıler gelmiş. Dila yok!, Berfin yok!, Kezban yok!, diye...
SF : Oluşan bu teknik hatadan dolayı öncelikle sizlerden özür diliyoruz. İstemeden yapılan bir hataydı ve hemen düzelttik.. Sorulara devam edecek olursak; şuan kanallarda 70-80 civarında dizi oynamakta. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Müjgan Gönül : Bunun bir tüketim olduğunu düşünüyorum. Elbette güzel bir sektör, insanlar burdan ekmek kazansınlar. Çok fazla emek harcanıyor, gece yarılarına kadar çalışılıyor ve az uyku uyunuyor. Bununla birlikte insanlar izlediklerinde bir mesaj alsınlar. Bir dursunlar, baksınlar hayata. Yoksa hep aynı şeylerin tekrarı yapılıyor ve bende uzun zamandır izlemiyorum televizyonu.
SF: Birbirinin tekrarları gibi duruyor.
Müjgan Gönül : Bir zaman sonra konu bitiyor ve biribirinin tekrarını yapmaya başlıyorlar... Normal yani...
SF : Son olarak, bizlere ve sizi izleyenlere mesajınız neler olurdu?
Müjgan Gönül : Bizi izlemeye devam etsinler. İnşallah İlerleyen bölümlerde oldukça fazla süprizimiz olacak ?
SF : Bir ikisini açıklasanız ?
Müjgan Gönül : Yok, yok açıklayamam. Bizi izlemeye devam etsinler...
SF : Teşekkür ediyor ve başarılar diliyoruz.
Müjgan Gönül : Ben teşekkür ederim...
En son fatih_80 tarafından Paz Mart 01 2009, 19:18 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Fatih Yurdakul (Yılmaz) ile Ropörtaj
Oyuncu olarak uzun soluklu bir işe başlarken bir sürü soru işareti ve tedirginlikler vardı kafamda." diyor cümlelerden birinde. Ancak bu projede oynadığı içinde O'nu çok mutlu görüyoruz röportajın ilerleyen bölümlerinde..."Oyuncu kadrosu çok kaliteli ve herkes işini çok fazla ciddiye alıyor. Oyuncusundan setteki çaycısına kadar hepimiz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz." diyor yüksek reytinglere karşılık gelen başarı için. Türk sinemasına kazandırılan yeni bir yetenek bizce. İşi okulunda öğrendiğinden, ilerde süprizlere gebe bir rolü hakkıyla oynuyor Fatih Bey. İlerde bizlerin gönlü feth etmiş nedamet kahramanı Postacı'mız gibi niye olmasın diyoruz. Her Tek Türkiye vatandaşı gibi O'da birlik ve beraberliğimize dem vuruyor. Kendisine başarılar dilerken, sizi Fatih Yurdakul'la nam-ı diğer Yılmaz'la başbaşa bırakıyorum.
Samanyolu Fanları (SF): Belki çok klişe bir soru olacak ama bize kendinizden bahsedermisiniz.
Fatih Yurdakul : 1983 Trabzon doğumluyum. Lise bittikten sonra Karadeniz TeknikÜniversitesi’nde İşletme bölümüne girdim. 2. Sınıfta yapmak istediğim mesleğin bir hayli uzağında olduğumu farkedip konservatuvar sınavına girdim ve Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nü kazandım. Daha sonra Trabzon Devlet Tiyatrosu, Anadolu Üniversitesi Tiyatro Anadolu ve daha birkaç tiyatroda çalıştım. Şu anda İstanbul Halk Tiyatrosu’nda oyunculuk yapıyorum.
SF : Daha önce STV de hiç oynamış mıydınız?
Fatih Yurdakul : Daha önce Beşinci Boyut ve Büyük Buluşma dizilerinde oynadım.
SF: Şu an yürütmekte oldugunuz başka tiyatro yada dizi çalışmaları varmı?
Fatih Yurdakul : Biraz önce de söylediğim gibi şu anda İstanbul Halk Tiyatrosu’nda oyunculuk yapıyorum. Tek Türkiye dışında başka bir dizi çalışmam yok şu anda. Zaten Tiyatro ve çekimler oldukça vaktimi alıyor. Kendime bile çok zor vakit ayırabiliyorum. Şu sıralar hayatımın çoğunu İstanbul-Konya arasında yolculuk yaparak geçiriyorum . her Pazar saat 19.30 da beşiktaş kültür merkezi’nde Can Tarlası isimli bir oyun oynuyoruz.
SF : Tek Türkiye dizisi ile nasıl tanıştınız, dizinin senaryosunu nasıl buluyorsunuz?
Fatih Yurdakul : Önce Samanyolu Televizyonu’ndan bana ulaştılar ve bu dizide birlikte çalışıp çalışamayacağımızı sordular. Senaryoyu ve karakter hikayelerini yolladılar. Oyuncu olarak uzun soluklu bir işe başlarken bir sürü soru işareti ve tedirginlikler vardı kafamda. Ama senaryoyu okuyunca bütün soru işaretlerim son buldu. Bu hikayede en çok beğendiğim nokta şu : Doğu’da yaşayan yurttaşlarımızın sorunlarını ve yaşadıkları sıkıntılar çok objektif bir şekilde yansıtmaya çalışması. Ayrıca karakterlerin oluşumu çok iyi.
SF : Bu dizide oynamak nasıl bir duygu?
Fatih Yurdakul : Öncelikle bir dizide oynamak bir oyuncu için çok garip bir duygu. Çünkü biz tiyatroda bir oyun için en az 1,5 ay prova yaparız bu bazen 2-3 katına çıkar bazen de daha fazla. Zaten tiyatro sanatının en ilginç yanı provalardır bence. Çünkü sürekli yeni birşeyler oluşturursun. İşte bu noktada dizi ve tiyatro birbirinden çok fazla ayrılıyor. Tiyatro da bazen bir cümle için haftalarca çalışırız ama dizilerde böyle bir şansımız olmuyor maalesef. Çünkü dizilerde zaman çok önemli ve belirleyici bir etken. Bir bölümün çekimine başlamadan 2-3 gün önce gelir senaryo ve siz bu kadar kısa bir zamanda onu çözümleyip üzerinde çalışırsınız. Yani çok hızlı ve kolektif bir çalışma bu. Bu anlamda biraz zorlanmıyor değilim açıkçası. Gelelim bu dizide oynamak nasıl bir duygu sorusuna. Aslında çok güzel bir duygu çünkü bu dizi şu sıralarda tam da ülkemizin ihtiyacı olan bir dizi. Birlik ve beraberliğe çok fazla ihtiyacımız olan şu günlerde umarım bizlerde üstümüze düşen görevi yerine getirebiliyoruzdur.
SF : Dizi çok ciddi bir reyting alıyor bekliyor muydunuz?
Fatih Yurdakul : Aslında dizinin çekimlerine başlamadan önce çok emin değildim. Ama çekimler başlayıp da oyuncu kadrosuyla, yönetmenle,yönetmen yardımcısıyla ve kamera arkasında ki herkesle çalışmaya başladığımda gördüğüm çok önemli bir şey vardı. Burada ki herkes işine dört elle sarılıyor ve çok önemsiyor. E bu koşullar altında zaten başarının gelmemesi çok düşük bir ihtimal olacaktır.Şimdiden görünüyor ki rating ler içerisinde ilk 5 e güzelce yerleştik. Şimdi sıra daha yukarılara tırmanmakda…
SF : Sete ve Konya'ya alışabildiniz mi? Çekim yapılan alan sıradan bir yer değil, bazen dagların tepesi, bazen de köyün en ücra köşeleri, zorluk yaşıyor musunuz?
Fatih Yurdakul : Evet zorluk yaşıyorum çünkü ben genellikle köyün ücra köşelerinde değil dağların tepesinde çalışıyorum. Dolayısıyla benim ve terörist rollerini oynayan arkadaşlarımın en büyük problemi soğuk. Ama sağolsunlar ekibimiz bizi rahat ettirmek ve üşütmemek için ellerinden geleni yapıyorlar.Tabii bunu söylerken sette çalışan arkadaşlarımızı da anmadan geçemeyeceğim. Çünkü bizim işimiz bittiğinde gidiyoruz ama onlar sabah başlayıp gece yarılarına kadar çalışıyorlar.
SF : Tek Türkiye yapım itibariyle gündeme ışık tuttuğunu düşünüyormusunuz?
Fatih Yurdakul : Kesinlikle böyle düşünüyorum. Düşünsenize o kadar çok doğu ve güneydoğu dizisi yapıldı ki bu ülkede ve hala yapılmaya da devam ediliyor. Bunların neredeyse hiçbirinde o coğrafyanın sıkıntılarına değinilmedi. Hep başka taraflarda takılıp kalındı. Galiba Tek Türkiye’nin bu kadar çok sevilmesinin ve sahiplenilmesinin sırrı burada yatıyor. Bir çok insan o bölgeyi, orada yaşanan sıkıntıları, ve oralardaki insanları hiç tanımıyor ya da çok yanlış tanıyor. Bizler de buna bir çözüm getirmeyi planlıyoruz. Hepimizin kardeş olduğunu ve kardeşçe yaşarsak aslında ne kadar mutlu olacağımızı anlatmaya çalışıyoruz. Terör bizim meselemiz değil başkalarının bizi maruz bıraktığı bir illet ve biz diyoruz ki ; gelin bu tuzağa düşmeyelim bu topraklar hepimize yeter.
SF : Dizi ile alakalı aldığınız tepkiler nasıl?
Fatih Yurdakul : Önceleri yani ilk bölümlerde,kimse emin değildi. Çünkü kritik bir dönemde kritik bir iş yapıyoruz,doğal olarak insanların kafasında bazı soru işaretleri oluşuyordu ancak dizi ilerledikçe insanlar da gördü ki; bu iş her anlamda ince elenip sık dokunan bir iş. Ve tepkilerde buna orantılı olarak olumlu bir hal aldı. Zaten yoğun olarak tepkileri Samanyolu Fanları’ndan takip etmeye çalışıyorum,orada çok olumlu ve yerinde eleştiriler yapılıyor. Umarım aldığımız bu güzel tepkiler artarak devam eder.
SF :Yılmaz karakteri dizide tam bir sır. kimi istihbaratcı diyor, kimisi ise şantajla kandırıldı diyorlar. Yılmaz’ı biraz anlatırmısınız ?
Fatih Yurdakul : Benim yılmaz karakteri hakkında buradan söyleyebileceklerim sizlerin bildiklerinizle sınırlı kalmak zorunda,çünkü sizinde belirttiğiniz gibi,yılmaz şu anda tam bir sır ve şu sıralar öyle kalması gerekiyor. Ama bunun dışında şunları söyleyebilirim; yılmaz da halo ibrahim ‘in okuması için çok çaba sarfettiği biri,bakalım halo ibrahim’in emekleri boşa mı gidecek yoksa kimilerinin de dediği gibi bir bildiği var mı yılmaz’ın. Galiba bunu bekleyip hep beraber göreceğiz.
SF :Yılmaz karakteri izleyiciye ne mesaj vermek istiyor?
Fatih Yurdakul : Bu soruya cevap vermeyi çok isterdim ama yılmaz’ın dizide ki durumu gizli kaldığı için şimdilik cevap veremiyorum. Ama umarım ilerleyen bölümlerde vermek istediğimiz mesajı tam manasıyla sizlerle buluşturmayı başarırız.
SF :Genelde diger kanallarda dönem itibariyle meshur insanlar oynuyor, Tek Türkiye'de medyatik anlamda cok meşhur bir isim olmamasına rağmen bu başarının sırrı ne sizce?
Fatih Yurdakul : Biraz önce de söylediğim gibi oyuncu kadrosu çok kaliteli ve herkes işini çok fazla ciddiye alıyor. Oyuncusundan setteki çaycısına kadar hepimiz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bunun yanında çok başarılı bir senaryo ekibimiz var. Böyle olunca da kaliteli bir iş kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor.
SF : Dizilerin bu kadar çok olması sizce sinema ve tiyatro sektörüne zararı olmuyormu ?
Fatih Yurdakul : Hayır olmuyor. Çünkü hepsi ayrı şeyler. Birbirlerine çok yakınmış gibi duruyor olsalarda aslından birbirlerinden uzaktalar. Hatta doğru ve kaliteli işler yapıldığı sürece birbirlerine destek bile olabilirler.
SF : Samanyolu TV'nin ağırlıklı olarak tiyatrocuları oynatmasini nasıl buluyorsunuz?
Fatih Yurdakul : Çok doğru ve takdir edilesi buluyorum. Bu mesele zaten çok uzun zamandır oyuncuların şikayetçi olduğu bir sorundu ancak şimdilerde bu biraz aşılmaya başlandı ki bu da böyle kaliteli işleri beraberinde getirdi. Umarım bu bir örnek teşkil eder ve diğer yapımlara da bu anlamda örnek olur.
SF : Türk ve yabancı sinema dünyası ile aranız nasıl ? Beğendiginiz yada ekol olarak gördüğünüz oyuncular var mı ?
Fatih Yurdakul : Türk Sineması'nı ve Avrupa Sineması'nı takip ediyorum. Kaliteli amerikan yapımı filmleri de seviyorum ve takip ediyorum. Elbette ki var; Al Pacino, Robert de Niro,Marlon Brando,Marily Streep,Sean Penn. Türk sinemasında ise Şener Şen,Münir Özkul, Haluk Bilginer, Lale Mansur, Bülent Emin Yarar. Daha gençlere gelecek olursak; Fikret Kuşkan, Uğur Polat, Ozan Güven, Nejat İşler…aslında bu isimleri çok daha fazlalaştırabiliriz bu çok güzel bir şey çünkü artık çok fazla sinema filmi çekiliyor ve bir sürü iyi oyuncu buralarda sanatlarını icra ediyorlar bu da işlerin iyi gittiğini gösterir. İnşallah daha iyiye…!
SF : Son olarak sitemize vermek istediğiniz bir mesaj varmı?
Fatih Yurdakul : Siteye üye olan herkese seviyeli sohbetleri, yaklaşımları, eleştirileri ve yorumları için teşekkür ederim. Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan şu günlerde bu duygularını kaybetmesinler.
Sevgilerimle...
Samanyolu Fanları (SF): Belki çok klişe bir soru olacak ama bize kendinizden bahsedermisiniz.
Fatih Yurdakul : 1983 Trabzon doğumluyum. Lise bittikten sonra Karadeniz TeknikÜniversitesi’nde İşletme bölümüne girdim. 2. Sınıfta yapmak istediğim mesleğin bir hayli uzağında olduğumu farkedip konservatuvar sınavına girdim ve Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nü kazandım. Daha sonra Trabzon Devlet Tiyatrosu, Anadolu Üniversitesi Tiyatro Anadolu ve daha birkaç tiyatroda çalıştım. Şu anda İstanbul Halk Tiyatrosu’nda oyunculuk yapıyorum.
SF : Daha önce STV de hiç oynamış mıydınız?
Fatih Yurdakul : Daha önce Beşinci Boyut ve Büyük Buluşma dizilerinde oynadım.
SF: Şu an yürütmekte oldugunuz başka tiyatro yada dizi çalışmaları varmı?
Fatih Yurdakul : Biraz önce de söylediğim gibi şu anda İstanbul Halk Tiyatrosu’nda oyunculuk yapıyorum. Tek Türkiye dışında başka bir dizi çalışmam yok şu anda. Zaten Tiyatro ve çekimler oldukça vaktimi alıyor. Kendime bile çok zor vakit ayırabiliyorum. Şu sıralar hayatımın çoğunu İstanbul-Konya arasında yolculuk yaparak geçiriyorum . her Pazar saat 19.30 da beşiktaş kültür merkezi’nde Can Tarlası isimli bir oyun oynuyoruz.
SF : Tek Türkiye dizisi ile nasıl tanıştınız, dizinin senaryosunu nasıl buluyorsunuz?
Fatih Yurdakul : Önce Samanyolu Televizyonu’ndan bana ulaştılar ve bu dizide birlikte çalışıp çalışamayacağımızı sordular. Senaryoyu ve karakter hikayelerini yolladılar. Oyuncu olarak uzun soluklu bir işe başlarken bir sürü soru işareti ve tedirginlikler vardı kafamda. Ama senaryoyu okuyunca bütün soru işaretlerim son buldu. Bu hikayede en çok beğendiğim nokta şu : Doğu’da yaşayan yurttaşlarımızın sorunlarını ve yaşadıkları sıkıntılar çok objektif bir şekilde yansıtmaya çalışması. Ayrıca karakterlerin oluşumu çok iyi.
SF : Bu dizide oynamak nasıl bir duygu?
Fatih Yurdakul : Öncelikle bir dizide oynamak bir oyuncu için çok garip bir duygu. Çünkü biz tiyatroda bir oyun için en az 1,5 ay prova yaparız bu bazen 2-3 katına çıkar bazen de daha fazla. Zaten tiyatro sanatının en ilginç yanı provalardır bence. Çünkü sürekli yeni birşeyler oluşturursun. İşte bu noktada dizi ve tiyatro birbirinden çok fazla ayrılıyor. Tiyatro da bazen bir cümle için haftalarca çalışırız ama dizilerde böyle bir şansımız olmuyor maalesef. Çünkü dizilerde zaman çok önemli ve belirleyici bir etken. Bir bölümün çekimine başlamadan 2-3 gün önce gelir senaryo ve siz bu kadar kısa bir zamanda onu çözümleyip üzerinde çalışırsınız. Yani çok hızlı ve kolektif bir çalışma bu. Bu anlamda biraz zorlanmıyor değilim açıkçası. Gelelim bu dizide oynamak nasıl bir duygu sorusuna. Aslında çok güzel bir duygu çünkü bu dizi şu sıralarda tam da ülkemizin ihtiyacı olan bir dizi. Birlik ve beraberliğe çok fazla ihtiyacımız olan şu günlerde umarım bizlerde üstümüze düşen görevi yerine getirebiliyoruzdur.
SF : Dizi çok ciddi bir reyting alıyor bekliyor muydunuz?
Fatih Yurdakul : Aslında dizinin çekimlerine başlamadan önce çok emin değildim. Ama çekimler başlayıp da oyuncu kadrosuyla, yönetmenle,yönetmen yardımcısıyla ve kamera arkasında ki herkesle çalışmaya başladığımda gördüğüm çok önemli bir şey vardı. Burada ki herkes işine dört elle sarılıyor ve çok önemsiyor. E bu koşullar altında zaten başarının gelmemesi çok düşük bir ihtimal olacaktır.Şimdiden görünüyor ki rating ler içerisinde ilk 5 e güzelce yerleştik. Şimdi sıra daha yukarılara tırmanmakda…
SF : Sete ve Konya'ya alışabildiniz mi? Çekim yapılan alan sıradan bir yer değil, bazen dagların tepesi, bazen de köyün en ücra köşeleri, zorluk yaşıyor musunuz?
Fatih Yurdakul : Evet zorluk yaşıyorum çünkü ben genellikle köyün ücra köşelerinde değil dağların tepesinde çalışıyorum. Dolayısıyla benim ve terörist rollerini oynayan arkadaşlarımın en büyük problemi soğuk. Ama sağolsunlar ekibimiz bizi rahat ettirmek ve üşütmemek için ellerinden geleni yapıyorlar.Tabii bunu söylerken sette çalışan arkadaşlarımızı da anmadan geçemeyeceğim. Çünkü bizim işimiz bittiğinde gidiyoruz ama onlar sabah başlayıp gece yarılarına kadar çalışıyorlar.
SF : Tek Türkiye yapım itibariyle gündeme ışık tuttuğunu düşünüyormusunuz?
Fatih Yurdakul : Kesinlikle böyle düşünüyorum. Düşünsenize o kadar çok doğu ve güneydoğu dizisi yapıldı ki bu ülkede ve hala yapılmaya da devam ediliyor. Bunların neredeyse hiçbirinde o coğrafyanın sıkıntılarına değinilmedi. Hep başka taraflarda takılıp kalındı. Galiba Tek Türkiye’nin bu kadar çok sevilmesinin ve sahiplenilmesinin sırrı burada yatıyor. Bir çok insan o bölgeyi, orada yaşanan sıkıntıları, ve oralardaki insanları hiç tanımıyor ya da çok yanlış tanıyor. Bizler de buna bir çözüm getirmeyi planlıyoruz. Hepimizin kardeş olduğunu ve kardeşçe yaşarsak aslında ne kadar mutlu olacağımızı anlatmaya çalışıyoruz. Terör bizim meselemiz değil başkalarının bizi maruz bıraktığı bir illet ve biz diyoruz ki ; gelin bu tuzağa düşmeyelim bu topraklar hepimize yeter.
SF : Dizi ile alakalı aldığınız tepkiler nasıl?
Fatih Yurdakul : Önceleri yani ilk bölümlerde,kimse emin değildi. Çünkü kritik bir dönemde kritik bir iş yapıyoruz,doğal olarak insanların kafasında bazı soru işaretleri oluşuyordu ancak dizi ilerledikçe insanlar da gördü ki; bu iş her anlamda ince elenip sık dokunan bir iş. Ve tepkilerde buna orantılı olarak olumlu bir hal aldı. Zaten yoğun olarak tepkileri Samanyolu Fanları’ndan takip etmeye çalışıyorum,orada çok olumlu ve yerinde eleştiriler yapılıyor. Umarım aldığımız bu güzel tepkiler artarak devam eder.
SF :Yılmaz karakteri dizide tam bir sır. kimi istihbaratcı diyor, kimisi ise şantajla kandırıldı diyorlar. Yılmaz’ı biraz anlatırmısınız ?
Fatih Yurdakul : Benim yılmaz karakteri hakkında buradan söyleyebileceklerim sizlerin bildiklerinizle sınırlı kalmak zorunda,çünkü sizinde belirttiğiniz gibi,yılmaz şu anda tam bir sır ve şu sıralar öyle kalması gerekiyor. Ama bunun dışında şunları söyleyebilirim; yılmaz da halo ibrahim ‘in okuması için çok çaba sarfettiği biri,bakalım halo ibrahim’in emekleri boşa mı gidecek yoksa kimilerinin de dediği gibi bir bildiği var mı yılmaz’ın. Galiba bunu bekleyip hep beraber göreceğiz.
SF :Yılmaz karakteri izleyiciye ne mesaj vermek istiyor?
Fatih Yurdakul : Bu soruya cevap vermeyi çok isterdim ama yılmaz’ın dizide ki durumu gizli kaldığı için şimdilik cevap veremiyorum. Ama umarım ilerleyen bölümlerde vermek istediğimiz mesajı tam manasıyla sizlerle buluşturmayı başarırız.
SF :Genelde diger kanallarda dönem itibariyle meshur insanlar oynuyor, Tek Türkiye'de medyatik anlamda cok meşhur bir isim olmamasına rağmen bu başarının sırrı ne sizce?
Fatih Yurdakul : Biraz önce de söylediğim gibi oyuncu kadrosu çok kaliteli ve herkes işini çok fazla ciddiye alıyor. Oyuncusundan setteki çaycısına kadar hepimiz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bunun yanında çok başarılı bir senaryo ekibimiz var. Böyle olunca da kaliteli bir iş kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor.
SF : Dizilerin bu kadar çok olması sizce sinema ve tiyatro sektörüne zararı olmuyormu ?
Fatih Yurdakul : Hayır olmuyor. Çünkü hepsi ayrı şeyler. Birbirlerine çok yakınmış gibi duruyor olsalarda aslından birbirlerinden uzaktalar. Hatta doğru ve kaliteli işler yapıldığı sürece birbirlerine destek bile olabilirler.
SF : Samanyolu TV'nin ağırlıklı olarak tiyatrocuları oynatmasini nasıl buluyorsunuz?
Fatih Yurdakul : Çok doğru ve takdir edilesi buluyorum. Bu mesele zaten çok uzun zamandır oyuncuların şikayetçi olduğu bir sorundu ancak şimdilerde bu biraz aşılmaya başlandı ki bu da böyle kaliteli işleri beraberinde getirdi. Umarım bu bir örnek teşkil eder ve diğer yapımlara da bu anlamda örnek olur.
SF : Türk ve yabancı sinema dünyası ile aranız nasıl ? Beğendiginiz yada ekol olarak gördüğünüz oyuncular var mı ?
Fatih Yurdakul : Türk Sineması'nı ve Avrupa Sineması'nı takip ediyorum. Kaliteli amerikan yapımı filmleri de seviyorum ve takip ediyorum. Elbette ki var; Al Pacino, Robert de Niro,Marlon Brando,Marily Streep,Sean Penn. Türk sinemasında ise Şener Şen,Münir Özkul, Haluk Bilginer, Lale Mansur, Bülent Emin Yarar. Daha gençlere gelecek olursak; Fikret Kuşkan, Uğur Polat, Ozan Güven, Nejat İşler…aslında bu isimleri çok daha fazlalaştırabiliriz bu çok güzel bir şey çünkü artık çok fazla sinema filmi çekiliyor ve bir sürü iyi oyuncu buralarda sanatlarını icra ediyorlar bu da işlerin iyi gittiğini gösterir. İnşallah daha iyiye…!
SF : Son olarak sitemize vermek istediğiniz bir mesaj varmı?
Fatih Yurdakul : Siteye üye olan herkese seviyeli sohbetleri, yaklaşımları, eleştirileri ve yorumları için teşekkür ederim. Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan şu günlerde bu duygularını kaybetmesinler.
Sevgilerimle...
Similar topics
» Tek Türkiye Ekibi Zaferdeydi
» Tek Türkiye Video-Çalışmaları
» Özgül Sağdıç ve Tek Türkiye Ekibi Fransa'da...
» Tek Türkiye Ekibi Kermes İçin Karaman'a Gidiyor....
» Özgül Sağdıç ve Tek Türkiye Ekibi Down Sendromlu Çocuklarla Buluştu
» Tek Türkiye Video-Çalışmaları
» Özgül Sağdıç ve Tek Türkiye Ekibi Fransa'da...
» Tek Türkiye Ekibi Kermes İçin Karaman'a Gidiyor....
» Özgül Sağdıç ve Tek Türkiye Ekibi Down Sendromlu Çocuklarla Buluştu
Özgül Sağdıç Fan Sitesi :: ÖZGÜL SAĞDIÇ FAN SİTESİ FİX :: Sinema Ve Televizyon :: TEK TÜRKİYE :: Tek Türkiye Dizisi :: Haberler&Dizi Ekibi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz